29 Ağustos 2012 Çarşamba

Yeniden Doğuş




   Her insanın bir yıkılış dönemi vardır hayatında. Kendini dışlanmış hissettiği, duygusuzlaştığı, kalabalığın içinde kendini yalnız hissettiği bir dönem.
   Aslında bir yeniden doğuştur bu dönem. İnsana o kadar çok şey öğretir ki hayat gerçekten bir okuldur der insan ve bu okuldan mezun olmak için notlar alır kendine anlayabileceği şekilde.
  Ağlamak zayıflıktır bunu öğrenir mesela. Bu yüzden hep yalnız ağlamalıyım der. Sonra acılarını su yüzüne çıkarmanın yan etkilerini görür. Zamanla acılarını gülüşlerinin altına gizler. Bob Marley’in de dediği gibi ‘’Sadece çocukken güler insan,diğerleri palavra.Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil,acılara gülmeyi öğrenir aslında.’’ Ve bence hayatın verdiği en zor derstir acılara gülmek. Çünkü bir yerden sonra yoruluyor insan sürekli gülmekten. Sahte gülücükler yüzde bir aptallık oluşturmaya başlıyor ve birinin bu sahteliği anlaması isteniyor. Tabii ki böyle bir şey olmuyor. Ne bekliyorsunuz ki? İnsanoğlu bencildir. Başkalarının acısını görmezden gelir ama mesele kendininkini anlatmaya gelince muhabbet kuşu kesilir. Böylelikle bu dönem bize yalnızlığı da öğretir.Ve bunların sonucunda mutsuzluğu öğrenir insan.Ve bu hale öyle alışır ki mutluluk ne zaman gitse bağırır arkasında ‘Git.Biz gidenin arkasından da gülmeyi öğrendik.Giden hiçbir şey üzmedi bizi.Sende git mutluluk.Sonuçta sana benim kadar yakışanı bulamayacak ve geri döneceksin.Gidişin hiçbir şey değiştirmiyor.’’ Mutluluğa bile rest çeker insan mutluluğa bile..
   Her çöküş yeni bir başlangıçtır. Bir evi restore etmektense yıkıp yenisini yapmak her zaman daha sağlam bir temel oluşturur. Bu yüzden bu yıkılış dönemi bir nokta değildir hayata üç noktadır cümlenin taa en sonunda. Değeri paha biçilemez bir üç nokta. Ve öğreniriz hayat kısa  sadece mutlu olmalı ve gülmeli insan. Her ne olursa olsun gülmeli.Durup dururken ansızın bir kahkaha atmalı.Varsın insanlar deli olduğunu düşünsün.Ve her şeyi boş vermeli kimse kendinden değerli değil.
   Bu yıkılış döneminin sonunda insan olgunlaşır.Her ne kadar çocukça davransa da çocukluk yapıp şımarsa da içinde olgun ve büsbüyük bir insan yatar aslında onun.Yaşı kaç olursa olsun etrafındaki yaşça büyüklerinden daha olgun düşünebilir.Bunun için sadece yıkılış dönemini değerlendirmeyi bilmeli insan.Yalnız doğduk yalnız öleceğiz.Kalabalıkta yalnız kalıp anlaşılmayacağız.Gece kafamızı  yastığa koyduğumuzda beklide sebepsiz saatlerce ağlayacağız.Bunlara rağmen sadece güçlü olmalıyız.Boş şeylere kafa yormamalı ve insanların gölgesinde ezilmemeliyiz.Çünkü hepimiz mutlu olmayı değil mutluluğu yaşamayı hak ediyoruz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder